O FOTOĞRAFA İLK YORUM!
SİNAN ENGİN ESKİ EŞİ SEDA SAYAN İLE SON EŞİ AYŞE ENGİN’İN ÇOK KONUŞULAN DOSTLUKLARI HAKKINDA İLK KEZ KONUŞTU.
Seda Sayan’ın eski kocası Sinan Engin’in eşi Ayşe Engin’le dostluğu son dönemde magazin dünyasında çok konuşuluyor, çok tartışılıyor. Görüntü olarak da birbirine çok benzeyen bu iki kadının özel günlerde beraber yemeğe çıkması ve iki yakın dost olması görenleri şaşırtıyor. Geçen pazar Anneler Günü’nde Seda Sayan eski eşi Sinan Engin’in son evliliğinden olan kızı Elif’i, Ayşe Engin de eşinin Seda Sayan’dan olan oğlu Oğulcan’ı yanına alarak çok özel bir fotoğraf çektirdi.
Sosyal medyada tartışma konusu olan bu görüntüyü Ayşe Engin, Seda Sayan’ı öven şu notla paylaştı:
“Bazı zihniyetler anlamakta zorlansa da, ilişkimize değişik manalar yüklemeye çalışsalar da biz birbirini çok seven iki kardeşin anneleriyiz ve sen benim için çok kıymetlisin, çok özelsin, her zaman da öyle kalacaksın.”
Ayşe Engin’in yorumunu repost eden Seda Sayan da geçen hafta Posta gazetesine verdiği röportajda Ayşe Engin’le ilgili, “Sinan ile Ayşe bizim ayrılığımızdan çok sonra evlendiler. Ayrılık sebebimiz o olmadığı için öyle kadınsal duygularımız olmadı. Aramızda hiç kötü bir şey yaşanmamıştır” dedi.
Peki Sinan Engin, 1990 ile 1995 yılları arasında evli kaldığı Seda Sayan’ın 1997 yılında nikah masasına oturduğu Ayşe Engin’le dostluğunu nasıl yorumluyor? İşte bu soruyu Sinan Engin, önceki gün katıldığı söyleşide yanıtladı:
Çocuklar olduğu zaman olaylar, her şey farklı değişiyor. Farklı değişiyor. Şimdi benim kızım da 21 yaşında, o da öğrenci. Oğulcan yurtdışında okudu. Tembel. Yani onun şeyle falan alakası yok. Yani okulla mokulla falan filan... Öyle gitti geldi. Okul bitti falan ama değil. Ama bir tanesi Türkiye birincisi... Galatasaray Hukuk’ta okuyor. Şimdi bunların ikisi sanki aynı anadan doğmuş kadar çok samimiler birbirleriyle.
Ayşe ile çocukları için bir araya geliyorlar. Ayrıca da iyi de arkadaşlar. Kimsenin kimseden bir beklentisi yok ki. Yani benim ne hanımefendiden(Seda Sayan) beklentim var, ne onun benden var. Sadece çocuklarımız olduğu için birbirimizle görüşüyoruz, konuşuyoruz. Ediyoruz. Onun için çok şey değil ama yani biz hep beraber yemeğe de çıktık aslında. Ben o gün katılacaktım da maç vardı. Programım vardı. Maç vardı. Ben de giderdim. Resme girerdim. Çok anormal bir şey değil. Bunlar yani dediğim gibi kimsenin kimseden bir beklentisi yok. Bunları aşmamız lazım. Şöyle olabilir mesela. O tablo olmasa emin olun yine ben oturmam o masaya. Evli olsa mesela denk getirmem. (hürriyet)
